Country code
HU
Time period
Europe/Budapest
Language
Macarca
Currency
Macar Forinti
Phone code
36
Capital city
Budapeşte
Konuştuğu dil, yemek hazırlama ve şarap içme tarzı diğerlerine benzemeyen Macaristan her zaman farklı telden çalmıştır. Avrupa’nın en ilginç ülkesidir.
Macaristan’ın doğası heyecan vericiden daha kibar, hayret vericiden daha güzeldir. Fakat aynı şeyleri ülkenin her tarafında bina edilen yapılar için diyemezsiniz. Mimari olarak Macaristan Roma kalıntılarından ve orta çağ kasaba evlerinden barok kiliselere, neoklasik şehir yapılarına ve Yeni Sanat Akımı halka açık banyolarına ve okullarına kadar her şeyiyle define hazinesidir. Ve burada henüz Budapeşte’den henüz bahsetmiyoruz, Szeged or Kecskemét, Debrecen veya Sopron yolu ile yürüyün ve her köşeyi döndüğünüzde bir mimari cevher keşfedeceksiniz. Bazı insanlar (biz de dahil olmak üzere) Szeged’de ki Reök Sarayı,Kőszeg’s Jurisics’in binaları veya Pecs’teki Cami-Kilise gibi “gizli” favorilerini bir anlığına görmek için zahmete katlanmayı göze alıyorlar. Neredeyse, sanki bu nefis yapılara düzenli olarak hayranlıkla bakmazlarsa onların parçalanıp kaybolacağından korkuyorlar.
Macaristan tas kebabı gulaştan daha fazla yemek çeşidi var ve gulaş Avrupa’nın en gelişmiş yemek yapma usulüdür. Macarlar işi daha da ileriye götürerek dünyada başlıca üç mutfağın olduğunu söylerler: Fransız, Çin ve kendi mutfakları. Belki biraz abartılı olacak fakat, yemek merkezi olarak Macaristan’ın ünü 19’uncu yüzyıl sonları ve 20’nci yüzyıl başlarına dayanmaktadır ve komünizmin soğuk günlerindeki nadas dönemine rağmen bir kere daha dikkatleri üzerine çekmiştir. Ve dolayısıyla büyük bedenli kırmızı Villány ve beyaz Olazrizling’den bal-altın sarısı Tokaj’e kadar ülkenin dünyaca ünlü şarapları da aynı dikkatlerin odağıdır.
Ülkelerinde bulunan yaklaşık 300 termal kaplıcanın da desteğiyle Macarlar ihramların son moda olduğu ve antik Aquincum’un hareketli bir şehir olduğu zamanlardan beri suya girmeyi severler. Terapi için, tıbbi destek veya dinlenmek için hala daha bu sulara giriliyor, fakat mekanlar bir şekilde değişmiş durumdadır. Türklerden kalma hamamlardan ve Yeni Sanat Akımı saraylarından Thomas Mann’ın romanındaki klinik şifa yurtlarına kadar farklılık göstermektedir. Burasını yaşlı neslin gençleşmek ve geri kalmamak için kullandığı yerel dedikodular arasında. Daha da fazlası, birçok tedavi hizmeti veren bütün gerekli sağlık merkezlerinin yanlarında, organik şekilli havuzlarda değişik ritimlerde ve ısılarda köpüren, püsküren ve fışkıran temiz ve klorlu sular göreceksiniz. Çocuklar için güzel, yetişkinler için güzel, bütün aile için güzel.