Ayvalık’ın büyüleyici doğal güzelliklerinden biri olan Şeytan Sofrası, hem manzarası hem de efsaneleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Adını, bölgedeki halk arasında anlatılan bir efsaneden almıştır.

Ayvalık Körfezi’nin panoramik manzarasını sunarak gün batımını izlemek isteyenler için adeta bir cennet. Şeytan’ın ayak izini taşıdığına inanılan bu gizemli yer, sadece manzarasıyla değil, efsanevi geçmişiyle de merak uyandırıyor.

Şeytan Sofrası
 

Şeytan Sofrası Nerede?

Şeytan Sofrası nerede merak eden ve ziyaret etmeyi düşünenler için, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, ilçe merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta yer alan, deniz manzaralı bir tepedir. Peki nedir bu Şeytan Sofrası’nı ünlü yapan? Neden bu kadar ilgi görüyor ne görmeye gididyor bunca insan buraya diyorsanız gelin beraber inceleyelim.

Ayvalık Körfezi ve çevresindeki adaların panoramik bir görüntüsünü sunan bu tepe, özellikle gün batımı manzarasıyla ünlüdür. Tepe, Midilli Adası ve çevresindeki diğer adaların yanı sıra Ayvalık'ın tamamını kuşbakışı görme imkanı sunuyor. Özellikle gün batımı saatlerindeki manzara, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.

Şeytan Sofrası, sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda efsanevi geçmişiyle de turistik bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Hem doğayla iç içe olmak isteyenler hem de Şeytan’ın ayak izini görmeye gelenler ile birlikte oldukça da popülerleşmiş tabii.

Şeytan Sofrası Hikayesi: Hikayenin Kökeni

Ayvalık’ta büyük kayalık tepelerin üzerinde bakıldığında tüm Ayvalık ve Midilli Adaları’nın manzaralarının gözüktüğü bu muhteşem yerin mitolojik bir hikayesi vardır. Şeytan Sofrası Efsanesi olarak anılan ve bir kafes içerisin saklanan şeytanın ayak izi olduğuna inanılan rivayetleri gelin beraber inceleyelim.

Şeytan Sofrası deyince bir yemek sofrası görmeyi beklemeyin deriz konu çok başka. Evet bir sofra söz konusu ama önce efsanenin derinliklerine inelim gelin bakalım nerden geliyor bu Şeytan Sofrası Efsanesi.

Şeytan Sofrası Efsanesi

Şeytan Sofrası Hikayesi 1500’lü yıllara dayanır. Osmanlı’nın hüküm sürdürdüğü dönemde Ayvalık’ta genellikle Rumlar yaşamaktaydı. Bunlar arasında Penelope isimli bir Rum kilise tarafından kasabadan kovulur. Penelope Ayvalık’ta bulunan ve şu an Şeytan Sofrası olarak adlandırılan bu tepeye yerleşir ve burada kendi başına yaşamını sürdürmeye başlar. Bir sene Ayvalıkta çok büyük bir kuraklı yaşanır ve halk açlıkla baş edemez olur. Halk bu kuraklığın sebebinin kiliseye karşı gelen Penelope olduğu kanısına varır ve toplanıp onu öldürmeye karar verirler. Halkın onu öldüreceğini bir çobandan duyan Penelope bunun üzerine kuş sütü aratmayan mükellef bir sofra hazırlar. Kuraklık yüzünden günlerdir aç olan halk yemekleri görünce Penelope’yi unutup ziyafetin tadını çıkarırlar. Penelope bu durumu fırsat bilerek oradan kaçar ve ölmekten kurtulmuş olur. Böylelikle buraya Şeytan Sofrası ismi verilir ve günümüze kadar gelir.

Şeytanın Ayak İzi

Şeytan Sofrası’nda bulunan ziyaret edilecek bir diğer önemli nokta Şeytanın Ayak İzinin bulunduğu tepedir. Burada gelenek haline gelmiş şeylerden biri de şeytanın olduğuna inanılan kafes içerisinde korunan ayak izine bozuk para atıp dilek tutmaktır. Ne kadar doğrudur, şeytan dilekleri gerçekleştirir mi bilemeyiz ama denemekten zarar gelmez diyorsanız bozukluklarınızı yanınızda götürmeyi unutmayın deriz.

Rivayetlere göre Yunan mitolojisindeki tanrılardan olan Zeus’un İda isimli bir sütannesi vardır. İda birgün şeytanı Zeus’a zarar vermesinden korktuğu için kovar. Neredeyse her dinde cennetten kovulan bir şeytan figürü burada da kendini gösteriyor. Bu şeytanın 3 ayaklı olduğuna inanılır ve kaçarken bıraktığı ayak izlerinden birisi de İda dağının eteklerinde, bir tanesi Midilli Adası’nda ve bir diğeri de Ayvalık’taki Şeytan Sofrası’nda olduğuna inanılır. Bu hikaye ile ünlenen tepe şimdi meraklı birçok turisti ağırlıyor.

Şetan Sofrası’na Nasıl Gidilir?

Şeytan Sofrası'na ulaşım oldukça kolaydır ve Ayvalık ilçe merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıktadır. Kendi aracınızla ya da toplu taşıma ile bu popüler tepeye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eğer başka bir şehirden ulaşım sağlayacaksanız Balıkesir otobüs bileti satın alarak kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Balıkesir Merkez Havalimanı’na ülkenin pek çok yerinden uçuşlar gerçekleşmektedir. Şeytan Sofrası’nı ziyaret etmek için uçak ile ulaşımı da tercih edebilirsiniz.

Zaten Balıkesir’de bulunanlar için tepeyi ziyaret etmenin birkaç farklı alternatifi bulunuyor. İşte birkaç seçenek:
  • Özel araç: Özel araçla gitmek isteyenler, Ayvalık merkezinden Sarımsaklı yönüne doğru ilerleyip yaklaşık 15-20 dakikalık bir yolculukla Şeytan Sofrası’na varabilirler. Tepede park alanları mevcuttur, bu yüzden aracınızı park etmek de kolaydır.
  • Toplu Taşıma: Toplu taşıma kullanmak isteyenler, Ayvalık’tan kalkan minibüsleri tercih edebilir. Özellikle yaz aylarında Şeytan Sofrası’na düzenli olarak minibüs seferleri düzenlenir. Bu minibüsler genellikle Ayvalık merkezinden hareket eder ve ziyaretçileri tepeye kadar götürür.
  • Doğa Yürüyüşü: Yürüyüş yapmayı sevenler için, Ayvalık’tan Şeytan Sofrası’na doğa yürüyüşü yapmak da mümkündür, ancak tepenin yüksekliği ve yolu dikkate alındığında araçla gitmek genellikle daha pratik bir seçenektir.

Şeytan Sofrası’nda Ne Yapılır?

Ayvalık’ın en popüler manzara noktası olan Şeytan Sofrası ziyaretçilerine harika manzaraları ile keyifli vakit garantisi sunuyor. Sadece çevreye bakmakla kalmıyor tabiki tairihi özellikleri doğal güzellikleri ve çevresindeki restoran ve kafelerle kaliteli vakit geçirmek için güzel bir seçenek. Gelin burada neler yapabilirsiniz beraber inceleyelim.

Manzarası ve Gün Batımı

En başta gelen cazibesi, tepenin zirvesinden izlenen eşsiz Şeytan Sofrası gün batımı manzarasıdır. Ayvalık Körfezi, Cunda Adası ve çevredeki diğer adalar, buradan adeta tablo gibi görünür. Özellikle gün batımında, güneşin denizin üzerinde batışını izlemek, Şeytan Sofrası'na gelenlerin en keyif aldığı aktivitelerden biridir. Altın rengi ışıkların denize yansıdığı anlar, fotoğrafçılar ve romantik anlar yaşamak isteyenler için büyüleyici bir atmosfer yaratır.

Çevredeki Aktiviteler

Şeytan Sofrası, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için harika bir noktadır. Tepeye doğru yürüyüş yaparken çevredeki bitki örtüsü ve kuş sesleri eşliğinde huzurlu bir doğa deneyimi yaşanabilir.
  • Doğa Yürüyüşleri: Çevrede yürüyüş yapabilir, tertemiz havayı içinize çekerek keyifli bir rota izleyebilirsiniz. Yürüyüş sırasında Ayvalık'ın doğal güzelliklerini keşfetmek de ayrı bir zevk sunar.
  • Kuş Gözlemi: Ayvalık çevresi, kuş gözlemcileri için de uygun bir bölgedir. Özellikle sabah erken saatlerde doğanın sakinliğinde kuşları izlemek mümkündür.
  • Dile Geleneği: Ziyaretçiler, ayak izinin bulunduğu çukura madeni paralar atarak dilek tutarlar. Bu gelenek, bölgenin kültürel cazibesini artıran unsurlardan biridir.
  • Fotoğraf Çekimi: Şeytan Sofrası, doğa ve manzara fotoğrafları için en popüler yerlerden biridir. Gün batımı sırasında yakalanan kareler, bu tepenin en unutulmaz anılarından biri olur.
  • Piknik Alanları: Tepeye yakın yerlerde piknik yapılabilecek alanlar bulunur. Manzaranın ve temiz havanın tadını çıkarırken, keyifli bir piknik yapabilirsiniz.
  • Banklar ve Seyir Terasları: Dinlenmek ve manzarayı izlemek isteyenler için çeşitli seyir terasları ve banklar bulunur. Bu alanlarda sakin ve huzurlu anlar geçirmek mümkündür.

Restoranlar ve Kafeler

Şeytan Sofrası’na gelen ziyaretçiler, manzaraya karşı yemek yiyip içeceklerini yudumlayarak keyifli vakit geçirebilirler. Bölgede birkaç restoran ve kafe bulunur, bu mekanlar hem yerel hem de deniz ürünleriyle ziyaretçilerin damak zevkine hitap eder.
  • Restoranlar: Deniz manzarasına karşı taze deniz ürünleri, zeytinyağlı mezeler ve Ege mutfağının en güzel örneklerini tadabileceğiniz restoranlar bulunmaktadır. Yemek yerken manzarayı seyretmek, unutulmaz bir deneyim sunar.
  • Kafeler: Küçük kafelerde, çayınızı veya kahvenizi yudumlayabilir, huzurlu bir atmosferde dinlenebilirsiniz. Özellikle gün batımı sırasında bir içecekle manzaranın tadını çıkarmak çok keyiflidir.

Şeytan Sofrasına Ne Zaman Gidilir?

Şeytan Sofrası, yılın her döneminde farklı güzellikler sunsa da bazı mevsimler, ziyaret için daha uygun ve keyifli olabilir. Hem yaz hem de kış aylarının kendine özgü avantajları ve dikkat edilmesi gereken yönleri vardır. Şeytan Sofrası ziyaret zamanı olarak yılın farklı dönemlerinin avantajlarını ve dezavantajlarını aşağıdan inceleyebilirsiniz.

Yaz Aylarında Şeytan Sofrası

Yaz aylarında Şeytan Sofrası, turistlerin en çok tercih ettiği dönemlerden biridir. Bu dönemde havanın sıcak olması ve Ayvalık’ın popüler bir tatil beldesi haline gelmesiyle birlikte tepe daha kalabalık olabilir.
  • Avantajları: Yaz aylarında açık ve berrak hava, Boğaz'ın ve adaların daha net bir şekilde görülmesini sağlar. Gün batımı, yaz aylarında uzun süre izlenebilir ve akşam serinliği tepeye ayrı bir keyif katar.
  • Dikkat Edilmesi Gerekenler: Gündüz saatlerinde sıcaklık oldukça yükseldiği için öğle saatlerinde tepeye çıkmak biraz bunaltıcı olabilir. Güneşin en tepede olduğu zamanlarda şapka ve su bulundurmak önemlidir. Akşamüstü ya da gün batımına yakın saatlerde ziyaret etmek daha rahat bir deneyim sunar.

Kış Aylarında Şeytan Sofrası

Kış aylarında, bölge daha sakin ve huzurludur. Soğuk hava ve rüzgar, ziyaretçilerin sayısını azaltsa da bu dönemde tepeyi gezmenin farklı avantajları vardır.
  • Avantajları: Kışın, Şeytan Sofrası'ndaki kalabalık büyük ölçüde azalır, bu da daha sakin ve huzurlu bir atmosfer sağlar. Rüzgarlı ve bulutlu günlerde dahi tepe, sisli ve dramatik bir manzara sunarak farklı bir güzellik sergiler. Ayrıca, kış aylarındaki hafif soğuk hava, yürüyüş yapmak için daha ideal koşullar sağlar.
  • Dikkat Edilmesi Gerekenler: Kışın rüzgar, tepeyi oldukça etkileyebilir. Bu yüzden, özellikle rüzgarlı günlerde kalın giysiler giymek ve yanınıza rüzgara dayanıklı ekipman almak iyi bir fikir olabilir.

İlkbahar ve Sonbahar

İlkbahar ve sonbahar ayları, Şeytan Sofrası’nı ziyaret etmek için en ideal mevsimlerden kabul edilir. Bu dönemlerde havalar ne çok sıcak ne de çok soğuktur, doğa canlanır ve manzara daha canlı hale gelir.
  • Avantajları: Ilıman hava koşulları ve renkli doğa örtüsü, yürüyüş ve piknik gibi aktiviteler için en uygun zamanı sunar. Hem yerel halk hem de turistler için bu mevsimler, tepenin tadını en iyi çıkarabilecekleri dönemlerdir.