Hırvatistan, büyüklük, nüfus ve karakter bakımından birbirleri arasında dağlar kadar fark olan 1000’den fazla ada vardır. Bunlardan en küçüğü olan Smokvica Vela, sadece bir kilometre karelik bir alanla tamamen hiç kimsenin yaşamadığı bir bölgedir. Bunun yanı sıra en büyük ada olan Cres ada üzerinde yaşayan 3184 yerliye sahiptir. Kimi adalar enerjik gece hayatı ve yaz aktiviteleri ile tanınırken kimisi de huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlere gözlerden uzak sahiller sunar. Hepsinin ortak özelliği ise kristal mavi deniz, muhteşem iklim ve uzun sahil şeritleridir. Aşağıdaki listemizde sizin için herkesin hayatının bir bölümünde ziyaret etmesi gereken 10 Hırvat adasını derledik.
Susak, Adriyatik kıyısının kuzeyinde kalan 200’den az yerlinin yaşadığı, yolların olmadığı ve sadece bir köyün bulunduğu küçük bir adadır. Adadaki belirgin sarı toprak bu koca toprak yığınını oluşturan şeydir. Adanın cazibesi koca gezegende sadece 200 kişinin tamamen anlayabileceği bir lehçe ve adanın mistik varoluşunu öğrenmesinin neredeyse imkansız olduğu gerçeğidir. Buraya tekne ile ulaşmak adada kalacak yer bulmak gibi tam bir maceradır. Fakat bu tüm uğraşınıza değecektir. Uçsuz bucaksız kumlu sahilleri, koyu sarı renkli falezleri ve resmedilmeye değer yürüyüş yolları tarafından hayrete düşmeye hazır olun. Yine de bu adayı eşsiz yapan asıl şey her kim olursa olsun onu bu dünyadaki tek insanmış gibi hissettirmesidir.
Krk adası Adriyatik Denizindeki en büyük ve en kuzeydeki adadır. Bu ada aynı zamanda en ulaşılabilir, en çeşitli ve bunlar nedeniyle de Hırvatistan’daki en çok ziyaret edilen adadır Ada size tarihi şehirlerden dünyanın otantik ruhunun hala var olduğu kırsal köylere, kalabalık şehir plajlarına ve gözden uzak koylarına, gece kulüplerine ve bir o kadar aileye özgü restoranlara kadar her şeyi sunar
Pag adası Hırvatistan’daki en büyük ellinci adadır ve en uzun kıyı şeritlerinden birine sahiptir. Bu Kuzey Dalmaçya adası efsanevi Hideout Festivali ve birçok diğer yaz etkinliğinin yapıldığı Zrce sahili sayesinde aynı zamanda Hırvatistan’ın parti adası olarak da bilinir. Bununla birlikte Pag, iki adet birbirinden farklı yüze sahip bir adadır. Birisi yaz boyunca süren birçok müzik festivalinin olduğu yüzü bir diğeri ise yılın dört mevsimi bu adada yaşayan yaklaşık olarak sekiz bin yerlisidir. Ziyaretçiler, yazın bile yerli insanların, adanın kendine özgü muhteşem el yapımı dantel ve koyun peynirlerini sattıkları Pag şehrindeki markete gittiklerinde orada yaşayanların hayatlarını bir an olsun görebilirler.
Cres, Krk adası ile aynı boyuttadır. Bu da Crec adasını Hırvatistan’daki en büyük iki adadan biri yapar. Bu ada Adriyatik Denizi’nin kuzey bölgesinde bulunur ve buraya asma köprü ile ulaşmak mümkündür. Adanın büyük bir bölümü halen oldukça gelişmemiş durumdadır ve bu durum adayı maceralı bir seyahat için harika bir yer haline getirir. Adanın en büyük şehrinin de adı Crec’dir. Burası Venedik mimarisine meraklı olanların kesinlikle görmesi gereken bir yerdir. Bir başka ziyaret etmeye değer yer ise denizin ve komşu adaların muhteşem manzarasını size sunan Lubenice’in dikkat çekici güzellikte olan antik dağ köyleridir. Crec aynı zamanda adanın tek temiz su kaynağı olan, bununla birlikte Doğu Avrupadaki en derin temiz su kaynaklarından biri olan ve deniz seviyesinden 50 metre daha aşağıya kadar inen Vrana Gölüyle oldukça tanınır.
Lastovo adası, toplamda 792 insan nüfusuna sahip 46 ayrı adadan oluşan Lastovo adası yerel yönetiminin bir parçasıdır. Söylememize bile gerek yok, bu özelliği Lastovo’yu gerçekten huzur dolu bir tatil rotası için ideal bir yer yapıyor. Resmedilmeye değer kıyıları, derin, temiz denizi ve bozulmamış doğasının yanı sıra Lastovo aynı zamanda adanın lezzetli mi lezzetli yerli uzmanlık alanları, yüksek kalitedeki şarapları ve muhteşem deniz yolculuklarıyla tanınır.
Rab adası, Hırvat Adriyatik Denizinin kuzey bölgesindeki Kvarner takımadalarına bağlı adalardan biridir. Bu ada çoğunlukla sonsuz gibi görünen kumlu plajları ve dört farklı beyaz çan kulesiyle orta çağa özgü Rab şehri ile tanınır. Rab adası gösterişten uzak bir tatil rotası, sahilde uzun yürüyüşler yapmak ve okyanusta yüzmek için mükemmel bir yerdir.
Mljet Hırvatistan’ın en güneyindeki adadır. Bu ada iç kısımlardaki iki güzel tuzlu su gölü ve yemyeşil bitki örtüsünün bulunduğu Ulusal Park’ı ile tanınır. Burada iki gölden büyük olanının da içinde bulunduğu küçücük bir ada üzerinde 12. Yüzyıldan kalma Aziz Benedict Rahibi manastırı bile vardır. Mljet adası ormana doğru giden birçok gizli yolu keşfetmek, yüzmek ve ada üzerindeki gözden uzak sahillerde güneşlenmek, bisiklet sürmek ve kano ile gezmek için mükemmel bir yerdir. Bu ada aynı zamanda efsanevi Ulysses Mağarası’nın da bulunduğu yerdir.
Vis Hırvatistan Uçak Bileti ile gidebileceğiniz Vis anakarasına en uzak olan nüfusa sahip adadır fakat Split şehrinden buraya uzun bir feribot yolculuğuna tamamen değer. Adanın güzel, çakıllı sahillerine, kristal mavi denizine ve ağız sulandıran yerel lezzetlerine rağmen Vis adası şaşırtıcı bir şekilde huzur dolu ve turistlerden yoksun bir adadır. Burası eski Akdeniz cazibesinin çoğuna halen sahip olmasıyla birlikte kesinlikle ziyaret etmeye değer bir yerdir. Ağzının tadını bilenler arasında, bu ada çoğunlukla küçük balıkçı köyleriyle ve deniz yemeklerinin bolluğuyla bununla beraber ise yerel beyaz şarap ve birçok şarap imalathanesi ile tanınmaktadır.
Hvar adası, Brac, Vis ve Korcula adalarının arasında yer alır. Bu ada, temiz bol su kaynağına, çam ormanlarına, üzüm bağlarına ve tarlalara sahip olması nedeniyle diğer Dalmaçya adalarından farklıdır. Göz kamaştırıcı Venedik stili mimarisi, güzel sahilleri, hoş havası ve Hırvat kıyısındaki en sıcak gece hayatı nedeniyle Hvar ünlüler, sırt çantalı gezginler ve aileler için Akdeniz kıyısındaki en popüler turist noktalarından birine dönüştü.
Korcula adası, Adriyatik Denizinin en büyük altıncı adasıdır ve orta Dalmaçya takımadalarına bağlı bir adadır. Zengin tarihi nedeniyle, adanın o zamanlar bolluk içinde olan Venedik Cumhuriyetinin bir parçası olduğu 15. Yüzyıl zamanları en başta olmak üzere, Korcula’nın Eski Şehri Dalmaçya’nın kalbindeki Venedik’i en iyi şekilde tanımlamıştır. Şehrin merkezindeki Aziz Mark Katedrali, daracık, parke taşlı sokakları ve antik taş binaları adanın tarihi bağlantılarını gelen her gezgine belli etmekten çok daha fazlasını yapıyor. Korcula adası en çok safir mavisi suyu, resmedilmeye değer çakıl taşlı sahilleri ve söylenen birçok teoriden birine göre Eski Şehrin tam merkezindeki bir binada doğduğu söylenen Marco Polo efsanesi ile tanınır.