Bu güzel şehirler ekonomik yönden gelişkin olmasının yanı sıra bir aile kurmak için isteyebileceğiniz her şeye sahipler, bol bol yeşil alana, iyi okullara ve güçlü bir toplum duygusuna.
Edgartown, Dukes ilçesindeki Martha Bağları üzerine kurulmuş Amerika’nın Massachusetts eyaletinde bulunan bir şehirdir. Burası Dukes ilçesinin merkezidir. Çoğunlukla varlıklı ve ünlü insanlara özel bir yerleşim yeri olarak bilinen bu yerde bulunan ada bağlardaki en geniş ve pahalı yer olan Edgartown’ın en etkileyici adasıdır. Özenle korunan Victoria deniz kaptanları, evleri ve mağaza ve galerilerin çekici birikintisi limanın yanında bulunur. Fodor’daki yetkili yayın yönetmeni Arabella Bowen, ‘’Mad Martha’dan (1971’den beridir hizmet veren bir yer) aldığınız ev yapımı bir dondurmayla şehrin düzenli sokaklarında dolaşın ve mükemmel bir gün için ihtiyacınız olan her şeye sahip olacaksınız’’ demiştir.
Küba’ya Amerika’nın ana karasından daha yakın olan Key West neredeyse ülkedeki diğer tüm şehirlerinden farklı olarak dışarıya rahat insanların ve gündelik ortamın hissini veriyor. Burada sözgelimi kendi çalıp kendi oynayan bir hayat vardır. Çocuklarınızı yunusları izlemeye götürün, kılıçbalığı yakalamak için bir tekne kiralayın ya da kristal mavi suların yanında sahilde rahatlayın. Buraya gelmek ise işin bir diğer eğlenceli tarafıdır. 204 kilometrelik Overseas Otoyolu ana karaya giriş ya da çıkışın tek yoludur. Ayrıca ülkede buna benzer başka yol da yoktur. Eğer bu da yetmediyse, Key West, ayrıca şnorkelle yüzme, dalış yapma ya da sadece bölgeyi keşfetme gibi etkinlikler yapabileceğiniz tekne ile ulaşılabilen tek Ulusal Park’ın bulunduğu yerdir.
Lewis & Clark köprüsü etrafında toplanan liman endüstrisi bile Kuzeybatı Pasifik’in en etkileyici şehirlerinden birinin güzelliğini eksiltmiyor. “Discovering Main Street: Travel Adventures in Small Towns of the Northwest’’ kitabının yazarı Foster Church, şehir için ‘’Burası en eşsiz yerlerden biri öyle değilse de şu zamanda batıdaki tek planlı topluluk’’ ifadelerini kullanmıştır. Tüm bunlar zengin keresteci bir fabrikatörün Columbia Nehrine yakın olması dolayısıyla bu bölgeye iki adet kereste atölyesi inşa etmeye karar vermesiyle başladı. Bu atölyeleri işletmek için 14,000 işçiye ihtiyacı vardı bu yüzden 1921 yılında içerisinde 50,000 insanın yaşayabileceği bir şehir kurdu. Bugün şehir eski kereste atölyesi şehri duygusunu halen sürdürüyor ve düzgün planlanmış fakat durgun, Foster’ın ‘’hayatımda gördüğüm en güzel parklardan biri’’ diye tabir ettiği Sacajawea Parkı’nın güzelliğine ev sahipliği yapıyor.
Burası B-52, R.E.M. ve birçok diğer yaratıcı müzik kültürünün sayesinde 80’lerde ve 90’larda küçük çapta bir üne sahip olan bir üniversite şehridir. Athens sanayi sonrası başarı öyküsüyle son zamanlarda biraz daha ün kazanmaya devam ediyor. Eski fabrikalar, galeri evler ve mağazalar yenilenmiş ve güzelleştirilmiş fakat buna rağmen üretim bitmiş olabilir. Şehir hala ihtişamlı kimliğine tutunmaya çalışıyor. Frommer’s.com’un genel yayın müdürü Jason Cochran, şehir için‘’ En düşük seviyede en acı gelişmeleri yapmaya devam ediyor.’’ demiştir. Hala en iyi şehirlerde bulunan görkemli olduğu kadar eski Georgia konaklarının yollarını burada görebilirsiniz. Bu sayede eğri, kızıl tuğlalı ambarların ve dik ‘Yunan Uyanışı’ köşklerinin canlı karışımını hissedebilirsiniz.
Yeraltı demiryolunu üzerindeki geçiş noktası olmasının da içinde barındıran Tarrytown’un zengin tarihi Washington Irving tarafından ‘Başsız Süvarı’ adlı öyküsünde, sonrasında ise Hudson Nehri’nin yakınlarındaki şehirlerde nereye baksanız görebileceğiniz New York’un zengin ve güçlü kişileri tarafından tercih edilen şehir dışı noktalarından biri olmasıyla kendine pay çıkartır. Lyndhurst, oldukça saygı gören soyguncu baronu olan Jay Gould’un şehirdeki kaleye benzer sarayı kalabalık ziyaretçi kitleleri tarafından her yıl ziyaret ediliyor. Şehir, 70’lerin ve 80’lerin film eleştirmeni Judith Crist tarafından düzenlenen ünlü Tarrytown Film Festivali (1971’den 2006’ya kadar tekrarlanan)gibi eğlenceli ve kültürel çapta bolca etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Font Benton Amerika, Montana’daki Chouteau ilçesinde bulunan ve ilçenin merkezi olan şehirdir. 1961’de şehrin bir bölümü Ulusal Tarihi Öneme Sahip Bölge olarak tasarlanmıştır. Amerikan İç Savaşı’ndan önce 1846 yılında kurulmuş olan Fort Benton, Amerikanın Batısındaki en eski yerleşim yerlerinden biridir. 1847’de kürk ticaret merkezi olarak bulunmuş olan şehir Altın’a Edilen Hücumun parasının doğuya doğru aktığı 1860’larda oldukça zenginleşmiştir. Tren yolu zamanla şehrin gelişimini durdurdu fakat yine de Fort Benton, anlaşmazlıkların düzenli bir biçimde güçle dizginlendiği bir yer olarak ün kazandı. National Geographic’in Dijital Gezgin’lerinden olan Andrew Evans ‘’Jesse James ve diğer tüm haydutlar bu sokaklarda silahla çatışırlardı ve sonrasında bunların hepsini Ana Cadde’de unutabilirdin’’ demiştir.
Etkileyici Alp dağları tarzı şehirleriyle bilinen bir eyalette Breckenridge büyüleyici manzarası, albenili sokakları, aileye uygun ortamı ve birçok ziyaretçi için en önemlisi, geniş çeşitlilikteki birinci sınıf kayak seçenekleriyle eşsiz bir bölgede bulunuyor. Dev tepeleriyle, 150’den fazla bisiklet yoluyla, Kuzey Amerika’nın en yüksek teleskisiyle ve en korkak acemilerden tecrübeli taşralı gözü peklere kadar herkes için birçok çeşitli seçenekleriyle Breck’in gerçekten herkes için sunacağı bir şeyleri var. Şehrin Kasım’dan Nisanın başlarına kadar hareketli olmasına rağmen daha sıcak aylarda da yürüyüşe çıkmaktan balık tutmaya ve dağ bisikletine kadar burada yapılacak birçok şey vardır.
Şehir merkezindeki cezbedici ve ilgi çekici binaları, heyecan verici dağ ortamı ve Tennessee’deki tek kayak merkeziyle Gatlinburg yerel bir eğlence arayanlar için popüler bir turistik yer olmaya başladı. Büyük Smoky Dağları Ulusal Parkı’nın sınırında bulunan Gatlinburg bu yerin turist çekici avantajlarından yararlanıyor ve burayı havai tramvay, akvaryum, köpüklü su raftingi, doğa yürüyüşü ve hatta perili ev gibi ilgi çekici şeyler ile destekliyor. Fakat kendimizi kandırmayalım. Hoş olduğu kadar karşı konulmaz olan Tennessee’deki bu şehir asıl ilgisini doğadan alıyor. National Geographic’in seyahat genel sorumlusu Zain Haboo şehir için ‘’Gatlinburg çevresindeki dağ laleleri ve Büyük Smoky Dağları Ulusal Parkı baharda tepelerde ortaya çıkan yabani çiçekler gibi kesinlikle görülmeye değer bir yer’’ ifadelerini kullanıyor.
Camden, Maine eyaletinin sahil bölgesinin ortalarında bulunan ünlü bir yaz bölgesidir. Bar Limanı, Nantucket ve North Sığınağı gibi Camden da çoğunlukla Boston, New York ve Philadelphia’dan gelen varlıklı Kuzey doğululardan oluşan yaz camiası ile tanınır. Burası bir film seti gibidir. Aslına bakılırsa burası birçok zaman film seti olmuştur. Camden birçok New England deniz kıyısı köyü gibi belirli bir tuzlu kum taşına sahiptir ve birçok işçi sınıfının köklerini göstermesine müsaade eder. Bölge sakinleri bu günlerde oldukça refah içindedir. ‘Dağların denizle buluştuğu yerde’ şehir tüm ihtişamını sergiler. Camden’i görmenin en iyi yollarından biri limanın yukarısında yüksek bir yerden, Mt. Battie’nin yakınlarından şehre bakmaktır doğrusu. Penobscot Koyunda beyaz yelkenliler suyu köpürtürler ve deniz kenarındaki deniz ürünleri yemekleri kıyıyı süsler. Kırmızı, turuncu, sarı ve morlarla bezeli bir sonbahar havai fişek gösterisi izlemek isterseniz burayı Eylülde, sezon başladığında ziyaret edin.
Burası “Summer White Houses’’ tazı şehirlerden biri olmasıyla tanınır. Zamanda sıkışmış fakat uzay zaman sürecindeki tesadüfi bir oyukla modern dokunuşlara izin veren Newport büyüleyici limanı ve eski evleriyle mükemmel ötesi bir New England şehridir. Newport’un ünü 19. Yüzyıldaki yaz zamanı ziyaretçileri, şehrin mıknatısları ile başlamış ve gündüz alışverişleri, yemek ve manzara seyri gibi seçenekleriyle şehir halen kalabalık gruplar halinde ziyaretçi çekmeye devam ediyor. Akşamları şehrin birçok müzik festivalinden biri veya türlü türlü tazdaki barlar yerli öğrencileri ve gece geç saate kadar yüksek müzik eşliğinde eğlenebilecek olan ateşli parti hayranlarını çekiyor. Buna karşın şehrin kendisi en iyi muhafaza edilmiş koloni evleri ve yaldızlı çağ köşkleri kategorisinde Amerika’nın küçük şehirleri arasında ilk sıradadır. Burası lüks yerleşik şöhretinin ve 1953’den yaklaşık 1963’e kadar tercih edilen yazlık yer olma öyküsü ile ilgi çekiciliğini sürdürüyor. Ayrıca burası deniz eğitim merkezlerinin önemli bir bölümünün bulunduğu yerdir.